Çığlığını Uzat – Özgür Keşaplı Didrickson

Zaman

Ve sayısız insan

Ağaçkakan ısrarıyla temiz hava deliği açmaya çalışıyor beyinlerde

Sinead kazıyor hepsinin saçlarını, direncin nedenini anlamak için

Kalın kemikli karanlık kafalar arasında çığlık atmadan kim gezebilir?

Çığlık atmayan kim dillendirebilir dillendirilmeyeni?

 

Sinead ağzını doğumda yırtılan bir vajina gibi açtıkça insanlarını nasıl çağırmasın?

Artık bipolarlar mı olur, şizofrenler mi; ne fark eder?

Temiz hava geldikçe, sorular ve korkuyla düğümlenen yaşam mı sınıfladı akılın hastalıklarını?

Ses, renk, fizik, onların parıltılı ellerinden doğunca daha mı olağan dışlamak, daha mı çekici alay?

Korkuyu koruyan ise masumiyet mi?

 

Sinead her alkışta gamzeleriyle utanır

Haksızlıklara ses çıkarırken burnu kurdunki gibi kıvrım kıvrım olur

İnsanın bildiği duyguların en az bir fazlasını koymuştur diline

Kimini dökmesi intihar mektubuna inanmadığındandır

 

Ağaçkakan çok iyi sır tutar

 

***

Ağaçkakanların dilleri çok uzundur. Gagalarının birkaç kat uzunluğunda olan dillerini beslenmedikleri zaman çok ilginç bir şekilde saklarlar. Dar dilleri çatallanarak ağızlarının gerisinden kafataslarına uzanır. İkiye ayrılmış olarak kafa derilerinin hemen altından ilerleyen dilin çatalları başın üstünde birleşir.  Gerektiği durumlarda daha ileriye uzanır ve sağ burun deliğinin içine girer.

Ağaçkakanların diliyle ilgili çizim için şu sayfaya bakabilirsiniz;

https://www.birdwatchingdaily.com/blog/2013/12/10/woodpeckers-hammer-without-headaches/

Gagalarıyla sürekli ve çok hızlı şekilde ağaçlara vuran ağaçkakanlarının beyinlerini nasıl koruduklarını merak ediyorsanız şu yazıya göz atabilirsiniz;

http://evrimagaci.org/photo/tr/agackakanlarin-basi-neden-agrimaz

*https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi118

Bunu paylaş: