Vedalarla boy ölçüşemez, boy veremez, onlara karşı boy gösteremez oluşumda Hint Vedalar’ını okumamamın payı vardır muhakkak (Vedalar’ın veda eylemiyle benzeşmediğini bile bile bu girişi yaparak cehaletimin bilinç sahibi olduğunu kanıtlıyorum). Yine de veda-el-veda karşısında hükmen [Okumaya devam et…]
Birkaç yıldır bizleri de şaşkına çeviren post punk sevgimizin önü bir türlü alınamıyor. Elimizden geldiğince bunu saklı ve gizli tutmaya çalışarak Müzikçi’nin post punk evreninde boğulmasına engel oluyoruz. Ama nereye kadar? Her daim gençliğin kronik [Okumaya devam et…]
Bu köşede hep sevdiklerimize yer vermenin ne kadar da öznel kaçacağının bilinciyle, bu kez de – artık – sevmeyeceğimiz bir sanatçıya yer vererek öznelliğimize öznellik katıyoruz. Zira Orhan Pamuk’un hiper itici Nage-ROK fotoğraflarına şaşırmayan şanslı [Okumaya devam et…]
Her nedense bu köşede ağırlamayıp belli ki kendimize sakladığımız, değeri muhtemelen – ve de iyi ki – yeterince bilinemeyecek olan post punk ikilisi Box And The Twins’in – şeyler’in hakkı şeyler’e – The Field Where [Okumaya devam et…]
Yarının bilinmezliği karşısında, barındırdığı tüm olumsuzluklara rağmen bilinirliğiyle güvenli bir bölge sağlayan dünün, geçmişin bitmek bilmeyen güzellemesi, oldukça korunaklı ve tutucu bir hüznü de beraberinde getiriyor. 1980’lerde çocuk olan neslin şimdilerde dünyanın hemen her yerinde [Okumaya devam et…]
İnsanlığın yazınsal anlatı zirvelerinden Rus Edebiyatının, Dostoyevski’nin tabiriyle, Gogol’un Palto’sundan çıkmış olma haline müzikal benzeşimler aramak, kişiyi çoğunlukla klasik müziğe götürecektir. Ancak bu durumun daha yakın ve bir nebze popüler karşılığını aramak istersek, şimdilerde kaçıncı [Okumaya devam et…]
Kurulduğu günden bu yana, post-punk’ın, özellikle yeni bin yıl sonrası anbean yükselen, yeni dalgasında dünya çapında ses getiren She Past Away, geçtiğimiz haftalarda yayınlanan üçüncü stüdyo albümü Disko Anksiyete ile başarısını yinelemenin ötesinde, şimdilerde avamlaştıkça [Okumaya devam et…]
Görünür olmanın, hayatta kalmak adına neredeyse nefes almak kadar can alıcı bir mertebeye taşındığı post modern çağda, rahatlıkla post modern olarak anılabilecek bir müzikaliteye ve de görünmek için birbirini ezen yığınların arzulayacağı görünüm, tarz ve [Okumaya devam et…]
Sovyet müzisyenlerin ve bestecilerin klasik müzikte Çarlık döneminden gelen birikimi başarıyla sürdürmeleri ve 20. yüzyılda klasik müziğin en yetkin örneklerini vermelerinin, Sovyetler Birliği’nde klasik müzik dışı müzik üretimini gölgede bıraktığı bir gerçek. Dahası, rock, punk, [Okumaya devam et…]
55 yaşında, yaklaşık 40 yıldır sahnede, besteci, yazar, senarist, oyuncu… Birisine tanımadığı bir insanı bu şekilde anlattığınızı düşünün. Büyük olasılıkla daha adını bile duymadan etkilenecektir. Ama gelin görün ki, sözünü ettiğiniz o sanatçı Avustralyalı alt-rock [Okumaya devam et…]
Telif hakkı © 2024 | MH Themes tarafından WordPress teması