Charlie Chaplin Filmlerinde Kullanılan Politik Göstergeler – Orçun Üzüm

‘Modern Zamanlar’ ve ‘Diktatör’ filmleri Özelinde
Göstergebilimsel Çözümleme

Giriş

Sinema, ilk ortaya çıktığı dönemlerden itibaren siyasi ideolojilerin kitleleri etkileyebilmek ve onlara kendi fikirlerini empoze etmek için kullandıkları önemli bir kitle iletişim aracı olmuştur. Sinemayı bu denli basite indirgemek doğru bir tavır olmasa da sinemanın, belki de sanat dallarının en güçlü gerçeğinin bu olduğu kabul edilebilecek durumdadır. Bu durum göz önüne alındığında göstergebilimin önemi daha da vurgulanmakla beraber, filmlerde kullanılan göstergelerin yönetmenin politik kaygılarına göre bire bir anlam ürettiğini söyleyebiliriz.

Charlie Chaplin, dünyada herkes tarafından sevilen ve filmlerinin hala ilgi gördüğü bir komedyen, oyuncu, yönetmen ve yazardır. Göstergebilimi filmlerinde en iyi kullanan sinemacıların başında gelmektedir. Bu durum sinemanın sessiz olduğu dönemde film yapmasına ve sadece görsel ve sinematografi kullanarak bir takım düşünce, fikir ve olay anlatmasından kaynaklanır.

İleri sürmüş olduğum bu düşünceyi destekleyici ve somutlaştırıcı örneklemeler yapmayı amaçlıyorum.

Modern Zamanlar filminde, işçilerin ve fakir halkın kötü yaşam şartlarından bahseden Chapline, Büyük Diktatör filminde ise Hitler Almanya’sını eleştirel ve alaycı bir dille anlatır. Sivri dili ve muhalif tavrı ile her zaman göz önünde olan Chaplin filmlerinde, Dönemin çalışma ilişkileri, kapitalist ve modernist sistem eleştirileri yapılmaktadır. Chaplin’in bakış açısıyla dönem eleştirisi yapmak mümkün görünmektedir, bu duruma yol açan göstergeleri saptamayı amaçlarken, aynı zamanda başta vurgulamış olduğum ‘Yönetmenlerin politik tavırları filme, göstergeler üzerinden yansımaktadır’ notunun doğruluğunu da kanıtlamaya çalışacağım.

Sonuç

Charlie Chaplin sinemasını, politik göstergeleri inceleyerek, politik güldürü unsurlarının neler olduğu? Nasıl kullanıldığı? Yönetmenlerin kişisel politik tavırlarının filmlerine göstergeler üzerinden nasıl yansıtıldığını incelemeyi amaçladım.

            Öncelikle, Chaplin sineması auteur bir sinemadır. Yazanın, yönetenin, oynayanın hatta yapımcısının Chaplin oldu filmler, her şeyiyle Chaplin’in dünyasını ve dünyayı nasıl algıladığını anlatır. Bu bağlamda sinemayı kişisel politik tavırlar dışında değerlendirmek güç olur. İncelemede Chaplin’in politik duruşunu göstergebilimsel anlamda filmlerine nasıl empoze ettiğini araştırdım. Burada en temel faktör ve en somut örnekleme ise filmlerin konularıdır. Seçmiş olduğum iki film birbirinden ayrı konular olsa da politik bir altyapıda ve bir düşünceyi öne sürmek adına yapılmış filmlerdir.

            Modern Zamanlar’da kapitalist ve modernist sistemin eleştirisini yapan Chaplin, emek gücünün yerini artık makinelerin alması ve ortaya çıkan işsizliğin insanları monotonluğa sürüklemesini, zamandan kar elde etmek isteyen insanları düşünmeyen ve parayı her şeyin önüne koyan sermaye sahiplerini eleştirirken, dönemin sorunlarını da somut göstergelerle anlatmıştır.

            Chaplin filmleri üzerinden, saptamasını yaptığım somut göstergeler ise, insanların koyunlaştırılması, insanların robot haline gelmesini sembolize eden kareler, makinelerin hapsettiği insanlık gibi ve buradan kurtuluş yolunun yine insanların yani işçilerin dayanışması ile olacağı inancını filmde göstergeler üzerinden metaforik ve metanomik olarak göstermiştir.

            İşçilerin birleşme göstergesi temelde Chaplin’in politik tavrının yansımasıdır. Kişisel olarak Chaplin’in politik görüşü ve inancı sosyalizm temelindedir. Bu bağlamda söylemleri ve filmlerinde kullandığı göstergeler sosyalizm düşüncesinin birebir yansımasıdır. Burada başta amaçlamış olduğum inceleme ve doğrulama ihtiyacı hissettiğim ‘Yönetmenlerin politik tavırları filme, göstergeler üzerinden yansımaktadır’ sözü doğruluk kazanmış durumdadır.

            Bir diğer incelediğim filmi Büyük Diktatör ise aynı şekilde ele alınabiliyor. Nazi Almanya’sını eleştirmesi Mussolini ile dalga geçmesi gibi konusu anlamında zaten politik olan bir filmi göstergeler üzerinden güçlendirmiştir.
            Bu filmde göstergeleri yeni bir anlam yaratmaktan çok, var olan şeyleri sembolize etme anlamında kullanmıştır Chaplin. Göstergebilim açısından ele aldığım örneklemeler bu filmde metaforik olarak anlamı güçlendirip filmde söylemek istediği sözleri tamamlayacak niteliktedir. Yine aynı şekilde bu filmde de yönetmenin politik tavrı söz konusudur. Faşizm karşıtı olan yönetmen dönemin faşist güçlerini komedi unsuru içerisinde somut göstergeler ile eleştirmiştir.

            Kullanılan göstergelerde Kodlama-Kod açımlama yöntemi basit ve yalındır. Bu durum filmlerin evrenselliğini korumaktadır. Burada kullanılan göstergelerin bu denli basit ve yalın olmasını Chaplin’in şu sözleri ile daha iyi anlamlandırabiliyoruz, ‘’Konuşursam beni sadece İngiliz’ce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir ve dünya Amerika’dan ibaret değil’’. Sessiz film üzerinden söylediği bu cümleler filmlerinde kullandığı göstergeler için de kullanılabilir nitelikte ve yalınlığı açıklar durumdadır. Yönetmenin filmlerini evrensel olarak anlatma, düşüncesini herkesle paylaşma gibi bir derdi vardır. Bu düşünce tekrardan aynı şeyi vurgulamaktadır ve bize bir gerçekliği tekrar gösterir, sinema politik bir araç olarak kullanılır ve yönetmenin politik düşüncelerini kitlelere empoze etme durumu güçlü bir etkendir.

            Yönetmenin iki filminde de sinematografik araç kullanımı eşit şekildedir. Modern Zamanlar’da geniş planlar ile büyük makinenin önünde duran ufak insanlar yani kadrajın içerisinde ki zıtlık anlamı güçlendirirken, Büyük Diktatör filminde ki kamera kullanımı ve kamera açılarının anlamı anlamı güçlendirmeye yardımcı olur. Chaplin sinematografi ile anlatım konusunda iki filmde de eşit başarı elde etmiş durumdadır.

Metaforik ve metanomik anlamları Modern zamanlar filminde fazlaca kullanmış ve ektra yeni anlamlar yaratabilmiştir. Büyük Diktatör filminde ise sembolleri anımsattığı için yeni bir anlam doğuramamıştır.
            Fakat Büyük Diktatör’ün kodlama-Kod açılım tekniği Modern zamanlara göre daha basit ve yalındır. Bunun sebebi ise filmde doğrudan bir yapıyı hedef alarak o yapıdaki insanları hicivlemesidir. Nazi Almanya’sını bilen, Hitler’i tanıyan, Mussolini faşizmini duyan herkes bu filmin sembolik göndermelerini anlayabilecek durumdadır.

İki filminde politik tavırlarını öncesinde yorumlamıştık, fakat tabloda Büyük Diktatör filmini öne çıkaran konusu ve hicivi ile doğrudan bir politik gönderme üzerine kurulu olmasından kaynaklıdır.

            Auteur kavramında yönetmenlerin tercihleri özgürdür. Bu tercihler göstergeler, sinamatografi, film dili ve üslubu olacağı gibi aynı zamanda ahlak ve ekonomik kaynaklı da olabilir. Filmleri sermaye tarafından finanse edilmeyen ve kendi bütçeleriyle film çeken yönetmenlerin diğerlerine kıyasla başkasına sorumluluğunu az olduğu için özgür olduklarını biliriz. Chaplin’de bu doğrultuda hareket edip kendi filmlerini kendisi finanse etmeyi tercih etmiştir. Bu durum ona filmlerinde her konuda özgürlük sağladığı gibi, sansürü de yok etmiş oluyor.

            Sonuç olarak, Charlie Chaplin filmlerinde göstergebilimi politik tavır için kullandığı saptaması yapılabilir durumdadır. Ağır eleştirilerini sinematografik dil ve göstergelerin uyumu ile seyircilere ulaştırmada başarılı olmuştur. Bu inceleme sırasında elde edilen en önemli bulgu ise, auteur kavramında yönetmenlerin kişisel politik tavırlarının, eserlerinden ayrı düşünülemeyeceği saptaması olmuştur. Tüm örneklemeler bu düşünceyi doğrular niteliktedir.

*https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi136

Bunu paylaş: