Söyleşi: Be Wetan

Söyleşi: Be Wetan*

 

Bu işe başlarken de bitirdikten sonra da ve belki de halen sıkça size sorulduğunu düşündüğüm bir soru ile başlamak istiyorum. Neden Kürt Rock? Kürt Sinemasına baktığımızda genel olarak geçmişe ilişkin siyasi ya da geleneksel acıların yoğun bir biçimde ele alındığını görüyoruz. Kürt Rock bunların içinde çok marjinal ve asi duruyor. İşte tamda bu nedenle neden Kürt Rock?

Bizim de, hem belgeselin fikir sürecinde, hem çekim ve yapım hem de gösterim sürecinde kendimize sorduğumuz bir soru. Çünkü bu sorunun cevabı, bizim için sadece çekeceğimiz belgeselin karşılığı değil, aynı zamanda rock müzik yapan grupların “tuhaf” hayatları ve üretim süreçlerinin cevabıydı.

Yani bu soru bizim belgeselin bütün süreçlerinde bizimleydi ve film bitti, soru hala elimizde. Daha açık olmak gerekirse, bu sorunun cevabı bütün olarak bu belgeselde de yok. Yani böyle bir cevap aramak için izleyecek olanlara şimdiden söylemek istiyorum bunu, öyle bir cevap yok bu belgeselde. Çünkü bizim kamera, fikir ve kurgu ile yarattığımız o perde de izleyici için hazır cevaplar oluşturmaktansa, sorularını derinleştirmek yaptığımız işin muhalif ve alternatif kimliğine daha eş diye düşünüyorum.

Bir de; “neden rock” sorusunun büyük bir kısmı, o müziği yapan grup ve insanların müziklerinde gizli. Yani bu sorunun cevabına referans, yine o insanların müziği. O grupların soru dolu üretim süreçleri bizi, konu olarak oraya çekti.

“BeWetan” bir rock belgeseli için fazla siyasi bir isim değil mi? Neden BeWetan?

İnanın bu belgeselin adının BiWetanî(Vatanlı)olmasını çok isterdik. Ama gerçek olan vatansız(bêWetan) olmaları ve bu gerçek oldukça politiktir.

BêWetan dememizin bir diğer nedeni ise, Kürt Rock müzik yapan ve bizim görüştüğümüz gruplardan Koma Wetan Moskova’da, Koma Rewşen Adana’da, Siya Şevê İstanbul’da. Yani hiç biri kendi topraklarında değil ve olmamalarının nedeni de kendi tercihleri değil. Bu gerçekler bir araya gelince belgeselin ismi bizi buldu. Hani müziğin vatanı yoktur derler ya, Kürt Rock gruplarında bu ironik bir biçimde karşılığını bulmuştur. İronisi ise, müziğin vatanı olmadığı gibi, müzisyeninin de vatanı yok.

BeWetan kürt sinema çevresinde ve gösterildiği yerlerde nasıl karşılandı, nasıl tepkiler aldınız?

Konu olarakta tahmin edileceği üzere özellikle gençliğin ilgisini çeken bir belgesel oldu ve tema olarakta müzik olması Kürtçe belgeselde pek alışılmadık bir durumdu. Belgeselin ismine bakıp gelenler kısa bir şaşkınlık yaşadı. Genelde izleyicinin ve “sinema çevresi”nin yüzyüze tepkileri olumluydu. Arkamızdan söyledikleri de baş göz üstüne(Gülümsedim)

Kürt müziğine döndüğümüzde yüzümüzü karşımıza baskın bir biçimde “dengbejler” çıkıyor. Kürt Rock’ının dengbejlerle bağı nedir sizce?

Kürt müziğinde dengbêjler konusu öyle bir şey ki, Kürt müziğini dengbêjsiz  tarif etmek, hani kışı karsız, yağmursuz tarif etmek gibi. Rock müziğide o kışın karı-yağmuru ile ıslanıp kendi bahara çıktı. Zaten bizim görüştüğümüz grupların hepsi bu konuda etkilerini gizlemiyor ve dengbêjlerin etkisini onurla ifade ediyor.

Kürt Rock Müziği, Dünya Rock Müziğinden ne kadar etkilenmiştir? Kürt Rock’ı doğuran ana etken ya da Kürt Rock’ının beslendiği kaynak nedir sizce?

Beatles’ın, Led Zeppelin’in, Bob Dylan’ın, Kurt Cobain’in vb müzik yaptığı bir dünyada onlardan etkienmemek çok zor. Kürt Rock müziği Koma Wetan ile başlıyor ,Koma Wetan’da dengbêjlerle büyüttüğü müzik yolculuğunu,Beatles’in etkisi ile rockta karar kılıyor. Tür olarak rock yapmalarında bu etkili olurken, duygu olarak kendi ana kaynağından besleniyor. Kerem Gerdenzerî(Koma Wetan’ın kurucusu)aslen Van’lı Yezidi bir Kürt. 60 küsür yaşına kadar kendi topraklarını hiç görmemiş. Ama bir ‘Sînê’ veya ‘Heseno bra’şarkılarını dinlediğinizde, bu şarkıları Dicle nehrine bakan bir Diyarbakır damında yazdıklarına yemin edebilirsiniz.

Birde Ferec var. Heavy metal yapıyorlar. Hakkari’de yaşıyorlar. Hakkari ve heavy metal algıda kolayca bir araya gelecek ikili değil gibi durur. Ama dönüp Hakkari’yi yamacına alan dağlara baktığınızda, o dağlardan düşen çığın sesi, esen o sert rüzgarın ıslık sesi, zap suyunun akışı, yani o doğa zaten politik ve tarihsel olarak metal sertliğinde.

Kürt rock müziğinde, Kürt çoğrafyası, güçlü bir enstrüman olarak besliyor onları.

Dengbejlik gibi uysal bir anlatımdan rock gibi asi bir anlatıma Kürtleri yönlendiren ana etkenin ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Aslında onları uysal gösteren belki yaşlı insanlar olarak yüzlerini aklımızda resmetmemiz ve salt ses odaklı sanatları. Ama klamlarında(şarkılarında)öyle bütünen  bir  uysallık  yok  ve  yaşadıkları  dönemlere  ait  adaletsizliğe naif olamayan bir eleştirel dilleri ve yaşamları da var. Mesela Kavis Axa var, 13 yaşında dili tutulur ve konuşamaz. Ama bir tek klam söylemeye başlayınca dili çözülür.

Rock müzik ise, işte dengbêjlerin çözdüğü o dilin, bir daha kilit tutmaz sert tonunu ifade ediyor.

Belgeselde hangi gruplar yer alıyor? Bu grupların sizi etkileyen, işlemeye değer bulduğunuz özellikleri nelerdi?

Belgeselde Koma Wetan, Fered, Siya Şevê ve Koma Rewşen var. Kürt müziğinde adı beklide en az bilinen gruplar. Ama yaptıkları işte başarıyı “şan- şöhret” tuzağında görmeyen gruplar.

Ayakları yerden kesen, pembe bulutlar içine kurulmuş ‘sanat endüstrisinin’ vitrinindense, onların o “yeraltı“ hali bizim ilgimizi çeken temel nedenlerden biriydi. Siya Şevê var mesela, parçalarını yazıp, düzenleyip, kendi homestudiolarında çalıp, aranje ve masteringini yapıp korsan bastırmaları, onların, bize daha yakın dünyasını anlamamız için bir örnek olabilir.

Sanıyorum bakanlık desteği almamışsınız. Bu sizi bütçe olarak zorlamış olmalı. Bakanlık desteği almamış olmanızın özel bir nedeni var mı?

Evet, öyle bir destek almadık. Zaten öyle bir başvurumuzda olmadı. Olmayacakta. Bakanlığında öyle bir beklentisi yoktur zaten:) …

Yaptığı işin başına ‘alternatif’ ya da ‘muhalif’ koyan herkesle de bunu tartışmaya hazırız. Yani yaptığı işte muhalif, ama işin bütçe sürecinde, koltuk altında projesi ile sıra bekleyen insan görüntüsü bile kötü bir komedi sahnesi. Düşünün, devlet kaynaklı bir ihlal işliyorsunuz sinemada. Ama onun bütçesi için yine aynı devlete gidiyorsunuz.

Biz de çok tartıştık bunu Hadi ile.

Ama sonuç olarak devlete gösterebileceğimiz sadece bir yüzümüz olduğunu fark ettik.

Desteksiz bir proje, bugüne kadar yapılanlardan farklı bir konu… Oldukça zorlu bir çekim süreci geçirmiş olmalısınız. Çekim öncesi, çekim sırasında ve sonrasında yaşadığınız zorluklardan biraz söz eder misiniz?

Desteksiz bir proje değildi. Bize kelimenin tam anlamı ile destek veren arkadaşlarımızın yanımızdaki varlığı, işin zorluklarını yatıştıran bir destekti. Çektiğimiz zorluklar vardı tabi. Ama çekim sırasında da sonrasında da sinema yapan hiç kimseden fazla zorluk yaşamadık.

Belgeseli İstanbul’da gösterime koymayı düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız bunun için belli bir tarih veya projeniz var mı?

Öyle bir takvimimiz yok aslında. Gösterilen yerler dışında, şu an önümüzde Batman’da netleşmiş bir gösterim var sadece. Gösterimi bir takvime kavuşturmasak eğer, merak edenler ve izlemek isteyenler için internette paylaşmayı düşünüyoruz.

Sanıyorum bu ilk yönetmenlik çalışmanız. Bundan sonra sinemaya ilişkin çalışmalarınız olacak mı?

Evet, ilk işimdi. Ve çok yakında yeni bir belgesele başlayacağız. O Kürt Rock müziğinden daha sert bir konu olacak sanırım.

Duygu Yılmaz

*https://issuu.com/azizm/docs/edergiocak2012

Bunu paylaş: