yeniden doğman gerek – Erman Bazo

yeniden doğman gerek

üzülüyorum sana
yarı parçalı yarı hüzünlü
belki de tamtamına
öksüz olması gereken
bir bahar sabahında
nasıl geçsin
nasıl geçsin gün
ağarmadıktan sonra

bu klarnetten çıkan ezgi
varmaz kulağına
bilmezsin tanımazsın bu adamı
bilmezsin kaç yaşında
ne eksik senden
hikayesi ardında
ne de fazla
ve kavuşamadığı hayaller
kavuşamadığı oğlu parmaklarında
parmakları notalarda
üzülüyor sana
o kadar da yalnız değilim

ah çocuk
toprağın nemli kokusunu
taşıyan çocuksun saçlarında
bir avuç
evet sadece bir avuç yağmurum olsa
ağlayacağım saçlarına
ağlayacağım ki bu bahar kırılsın artık
ilkbaharı bile
sonundan yaşamayalım artık

ah çocuk
tüm kavgaları ettim
tüm yaraları aldım
sana vardım
benden geçtin
ne senden geçtim
ne yurdumdan
acından bağarıyorken anadolu
acından bağaramazdım
ve sen bana bakarken
-en kıyıdan en çukur ovaya-
nedir aortumdaki poyraz anlamazdın

üzülüyorum sana
bekleyişlerim bitti
ağır geldim balkon demirlerine
birlikte paslandık
ve kandırdılar
-seven akıl pas tutar-
anladım ki bana değil
kendine gelmen gerek
o yüzden çöz saatleri
en zifir gecede
gözlerinden sökülsün ilmiği anın
bırak bu köprüler yıkılsın
en deniz
en hoyrat sen kal

ah çocuk
üzülme deme
üzülme deme bana
bu dize senin için değil
bu dörtlük benim için hiç değil
bu şiir gelecek için
elindeki kalem yetmez ama
çünkü kırarlar sokak başlarında
ve sayfalarca yakarlar
umutlarını, aşklarını, adımlarını
gelecek için
yazmak için
yeniden doğman gerek aklında

*https://issuu.com/azizm/docs/edergiagustos2010

Bunu paylaş: