Kavuşum – Mehmet Rayman

işte

geldiğim gittiğim yollar

her günüm bir yumak çile

ip atlayan kızlardan biri

iki ucundan yakalamış gökkuşağını

çevirdikçe yükseliyor göklere

saman sarı harmanların fısıltısı

tınaz tepe sanıyor kendini

buğdayın belleğine

yükledim bütün zamanları

ama kolum yetişmedi yüzüne

göz oluğunu sıyırdı geçti damla

un çuvalları boştu bıldır

tandırlığın direğine yaklaşır

belki bu sene

ayakta görmeyi düşünüyorum

yokluğunu hiç umursamazdı babam

olasılık üzerinden gelir gider

bir öğretmen

onun için en büyük değer

gurbetten

dönüşümü karşılıyor sıla

sarı kırmızı tahta bavulun rengi silinmiş

bastırılmış bir suskunlun altından geçiyoruz

babamın beklentileri yeni bir çığır belki de

oysa tabansız tarladan gidilmiyor ekine

çok ivecen olduğum zaman

terim yapışıyor gövdeme

gün doğmadan yekinsem bile

hiç görmediğim nehirler

kendi izleğinde kavuşuyor denize

 ***

Görsel: Kuzey Truro’daki Kulübeler (1938) – Edward Hopper

*https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi133

Bunu paylaş: