İtiraf – Batuhan Suiçmez

I

Aslında sıkıldığım yoktur,

vallahi yoktur.

Arada bir

göğü basık görürüm herkes gibi,

herkes gibi bakıp görmekten sıkılırım.

Gözlerimi alsam, derim,

alıp da yaldız yaldız,

simli bir suya batırsam.

Belki, böyle,

çok daha irisini görebilirim

üstüme gelen

hüzün mevsimlerinin.

Bu sayede, belki de,

sığınmam kaçakların okşayışına,

bir ahmağın gülüşüne.

Çünkü yeter bana gündelik olaylar;

saatim hep yaşamı gösterir.

Ben de, eski âlemlerden uzak,

fırıl fırıl dönen bir kuş gibi

geçerim sokaklardan

ve konarım da geceleri

bir çeşme kenarına.

Bir sahile, hatta ve hatta,

iyi bir sahibin omzuna.

Göçerim sonra, mevsimler değiştikçe.

 

II

Hırsmış, avuntuymuş;

Bana ne bunlardan!

Öyle dertlenecek büyük anılar

yaratmam kendime,

üzerime atılıp beni

bir kravat gibi sıksınlar diye.

Hayır, icat etmem

kafamı takabileceğim şeyler.

Çünkü yerli yerindeyken,

söyleyin ne gereği var,

boşuna boynumu ağrıtmanın.

Tepe taklak görmeye çalışmanın,

eğer hep aynı manzara karşımdaysa?

Hayatı, hayat dışında başka bir yerde

aramıyorum artık.

Bulamamışım, ne fark eder.

İnsan, vazgeçmezse eğer,

kendine ne eğlenceler bulur,

ve daha neler neler…

Yahut, vazgeçerse,

eski dostlar yaratmış Tanrı,

kafasını önünden kaldırıp da

başka bir yere çevirsin diye.

Görüyorsunuz ya, aslında ne denli kolay!

Ne derdi Ozan:

“Sıkıntı, sevgilim değil artık.”

Öyle yaşayacağım ben de,

bir saatlik zaman diliminde.

 

III

Büyük tutkularım da yoktur;

Az biraz kalem yontar gibi

hayatı yontarım.

Bazen buna gerek bile kalmaz;

bir dostun mutluluğu,

içten gülüşü bir kadının

bana keyif tattırır.

Hem, çok sıkılırsam da,

uyumak, gezmek var.

Çıkarım sokağa, mesela,

ama gidip de

deniz meltemlerinden medet ummam.

Bana yakışmaz bu ağırbaşlılık,

hem zaten

beni deniz tutar.

Anlayacağınız,

ben hayattayım:

Hayatın ötesinde bir dünyayı

kurgulamamaktayım.

Yaşamak böyle basitçe, inanın,

bir sarhoşluğa aldanmaktan daha keyifli.

Çünkü, hüzünlenmek için illa ki

insanın eski püskü, antik eşyalara bakıp

fotoğraflarla geçmişi yâd etmesi gerekmez:

İnsan yaşarken de pekâlâ mutsuz olabilir.

 

Görsel: İtiraf (1902) – John Collier

*https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi122

Bunu paylaş: