Azizm Sanat E-Dergi’nin 121. Sayısı Yayında

Azizm Sanat Örgütü’nün aylık yayını Azizm Sanat E-Dergi’nin Ocak 2018 tarihli 121. sayısı yayında. Eleştiri, görüş ve katkılarınızı bekliyoruz;

https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi121

İçindekiler

Editörden s. 4

Sanat ve Yaşam – Efe Eğilmez s. 7

Yasağı Delmek – Adnan Binyazar s. 13

Cem Yılmaz Sinematografisi Eşliğinde Arif v 216 – Rasim Levent s. 22

Zülfü Livaneli’nin Huzursuzluk’u – Bilgen Seven s. 38

Bir Tüp Okra Sarısı – Şahika Aktuğ s. 42

Çınar Yaprağıyla – Özgür Keşaplı Didrickson s. 45

Sesim – Nilay Yıldırım s. 46

Ne Yapar – Kemâl Hatipoğlu s.48

***

Editörden

Ülkemizde ve dünyada çoğunluğun yaşamını zehir eden ve yine hatırı sayılır bir toplam tarafından durmaksızın eleştirilen sistemin hala dur durak bilmeden süreklilik sağlayarak devam edebilmesinde en büyük etkenlerden biri, insanlığın ve yaşamın varoluşunu tehdit eden bu düzenin özünü doğru kavrayamamaktan ileri geliyor. Özün kavranamayışı, düzen karşıtlığının mevzilerinde önü alınamayan boşluklar doğuruyor. Bu boşluklar arasında Aydınlanmayı ve moderniteyi görmek ise şaşırtıcı. Küreselleşmiş haydutluğun ve yaşam soğuruculuğun nedenleri arasında ısrarla Aydınlanma ve moderniteyi görebilmek en hafif tabirle saflık olsa gerek. Başta “post”lar tarafından geride bırakılarak tarihe gömülme işaretleri gösteren post modern bulanıklığın şimdilerde Aydınlanmanın katılığı ve sekterliği nedeniyle kısa soluklu olmak zorunda olduğu tespitiyle akıl tutulmasına önayak olduğu görülüyor. Hatta Aydınlanmanın Kant ile başlayıp Kant ile sonlandığı kaleme alınabiliyor. Rönesans ve Reform ile temellenen, öncesinde antik dönemin erken ütopyacılarıyla filizlendiğini pekâlâ söyleyebileceğimiz insan ve akıl odaklı öğreti, yani Aydınlanma, kapitalist deformasyonu Marksizm ile aştıktan sonra, eleştirelliği içinde barındıracak şekilde bir bütün olarak modernitenin omurgasını oluşturuyor. Günümüzde insanlığın ortak değerlerinden ve bu değerlerin toplamından oluşan bir hümanizm öğretisinden her şeye rağmen söz edilebiliyorsa Aydınlanma ve modernizmin geçmiş değil geniş zamanı kapsadığının kanıtıdır. Yine de Aydınlanma eyleminin kısa bir yüzyılla hatta bir düşünürle sınırlı tutulabilmesinde Aydınlanmacıların eksik kaldıkları noktalar ortaya konmayı ve özeleştiriye gidilmelidir. Dogmalara, tutuculuğa, tersyüz edici enformasyon ve imaj bombardımanına karşı aklını kullanmaya cesaret edebilenlerin etkileşimi arttırmaları ve toplumsal aydınlanma ile bireysel aydınlanmanın iç içe olduğu, dolayısıyla birbirinden ayrı ya da sıralı bir formülle sunulamayacağını kavrayarak harekete geçmeleri son derece önemlidir. Aydınlanmacı bir sanat örgütü olarak on yılı geride bırakan bizler, özeleştiriyi elden bırakmadan, zamanlar üstü bir nehir olan Aydınlanma ve modernitenin kolları olma görevi gereği, akılcılığın daha fazla yere ve kişiye nüfuz edebilmesini sağlamak için elimizden geleni yapacağız.

Bu doğrultuda 2018 tarihli ilk sayımızda başyazı olarak seçilen, eskiye dair ilerici birikimi kucaklayarak yeni bir sanat gayesindeki makalenin, insan ile yaşamı yorumlamada sanattan ve sanatçıdan beklenen – ya da beklenilmeyen – göreve yönelik ortaya koyduklarının tartışılmasını önemsiyoruz. Devamındaysa, ülkemizin önde gelen aydınlarından Adnan Binyazar’ın kalemiyle insanlık tarihinin yasaklarına dair edebi bir yolculuğa çıkarken ülke ve dünyada üzerimize çullanan yasakçı baskının ağırlığı ve kalıcılığı üzerine çıkarımlara varıyoruz. Sinemada yazılarımızda, saman alevinden farkı olmayan anlık gişe başarılarının gizlediği bir çöküşe doğru ilerleyen sinemamızın ana akımı adına dikkate değer filmlerin öznesi olan Cem Yılmaz’ın yeni filmi Arif v 216’ya kapsamlı bir eleştiri getiriyoruz. Edebiyat yazılarında, çoksatarlığın albenisine kapıldıkça olumsuz bir izlenime sebebiyet veren Zülfü Livaneli’nin son romanı Huzursuzluk’un eleştirisiyle birlikte plastik sanatlardan psikolojiye uzanan bir yelpazede pasajlar ve şiirler yer alıyor.

Aydınlanma ve modernitenin hamlelerine ev sahipliği yapacak bir yıl dileğiyle,

Sanatla kalın dostlar.

Azizm’in Notu: Şubat 2018 tarihli Azizm Sanat E-Dergi’nin 122. sayısı için, dilediğiniz konuda makale, öykü, şiir, deneme, eleştiri, karikatür, video, resim ve fotoğrafı 1 Şubat tarihine kadar azizm.sanat@gmail.com adresinden yayın kurulumuza iletebilirsiniz.

Görsel: Koşucular (1970) – Mehmet Aksoy

Bunu paylaş: