Haziran – Ümit Akkuş

Haziran* 

Bir bebek sızısı, çocuk gülüşü
yoğurtçu sesi,
bisiklet zili ve posta kutusu
dolar ömrümüze.
(ve bir kurşun sesi böler uykumuzu…)
ve çekiç sesi..
bir yumruk en çok da işçinin güzel ellerine yakışır.

Düzeltirken saçını
kirpiklerini toparlayan bir kadın
dolar yalnızlığımıza,
ve her ipek sığar bir şiire.

Bir köşede dudak ısırıkları
gülüşler kurulur baş köşeye
yerde toka sesi, giysiler
komodinde gözlük ve saat.

Ay bölüyorken her geceyi,
bir berberin makası böler uykumuzu.

(ve bir karanfil durmadan göğü deler…)

Köküne büyür yerine küskünse ağaç
çünkü toprak annedir ayrık otlarının ellerine.

Vurulan kuşlar düşer cumartesinin ellerine
çünkü cumartesi annedir yalnız kuşların ellerine.
Ad olurlar doğacak çocuklara
çünkü bir şiir yetmez, Ali’ye İsmail’e Berkin’e.

Bir terzi bağlar pamuk ipliğiyle ömrümüzü
diker gündüze geceyi, geceye gündüzü
ve durmadan arşınlar yalnızlığımızı.

Yine de, tencere tava sesleriyle
ve insan çığlıklarıyla
bir haziran doldurur ömrümüzü
çünkü her aşkın başlangıcı cumartesiye
bir başkaldırı mutlaka hazirana yaraşır.

*https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi102

Bunu paylaş: