11 Dalda Oscar Adayı İnanç Güzellemesi: Pi’nin Yaşamı – Onur Keşaplı

11 Dalda Oscar Adayı İnanç Güzellemesi: Pi’nin Yaşamı* 

Batı temelli küresel kapitalizmin Doğuda  planlarını bozan Çin ve Kuzey Kore, başka iki ülkenin, Güney Kore ve Tayvan’ın, Batı tarafından parlatılmasının da gerekçelerindendir. Müzik pazarında en son Gangnam Style yozluğuyla kendini belli eden bu güzelleme eğiliminin, sinema alanında örneklerinden biri Tayvan’lı usta yönetmen Ang Lee’dir. 2000 yılında, uzakdoğunu mitolojisinin dingin ve aynı zamanda ritmi yüksek bir aksiyona evrilmesiyle şekillenen Kaplan ve Ejderha filmiyle Hollywood tarafından keşfedilen, ödüllendirilen ve ABD’ye transfer olan yönetmen, yeni yurdunun gözbebeği olan çizgiroman dünyasının yeşil devi Hulk’ı çekmiş ancak fazla ruhani bulunmuştur. Bu tökezlemenin ardından 2005 yılında  Brokeback Dağı ile ABD kültürünün bir diğer başat öğesi olan kovboylara, bambaşka bir açıdan yaklaşan ve iki kovboyun yasak aşkını, Westernin vazgeçilmezi geniş plan çekimlerle sunan Ang Lee, muhafazakarlardan tepki toplamasına karşın, Hollywood’da yükselen liberal ve bireysel özgürlükçü eğilimle beraber tekrar beğeniyle karşılanmıştır. 2007 yılında, Dikkat Şehvet’le kendi coğrafyasına dönen yönetmen, Japon işgaline karşı mücadele veren Çin yurtseverlerini anlatırmış gibi yaparak öldürmek üzere görevlendirildiği Japon kurmaya aşık olan Çinli direnişçinin fazlasıyla egzotik, erotik hikayesini oryantalist öğelerle sunmuştur. Yönetmenin şimdilik son filmi  olan Pi’nin Yaşamı, Yann Martel’in aynı adlı romanından uyarlanmış, bu ay gerçekleştirilecek olan Akademi Ödülleri’nde tam 11 dalda adaylık kazanarak dikkatleri üzerine çekmiştir.

Adını Fransa’daki bir havuzdan alan, varlıklı ailesinin işlettiği hayvanat bahçesinde büyüyen Pi Patel, memnun olmadığı ismine anlam katmak adına başta matematik olmak üzere derslerine, hayvanlara ve dinlere karşı fazlasıyla ilgili bir çocuktur. Ülkede yaşanan krizle birlikte hayvanları satmak ve yeni bir yaşam kurmak üzere ailesiyle birlikte Kanada’ya doğru yola çıkan Pi, geminin fırtına sonucu batmasıyla birlikte ailesini ve herşeyini kaybetmiş bir biçimde, kendini bir  zebra, bir orangutan, bir sırtlan ve Richard Parker adında bir kaplanla aynı teknede bulur. Zebra ve orangutana saldıran sırtlanı öldüren Richard Parker’la başbaşa kalmak zorunda olan Pi’yi, okyanusta zorlu bir hayatta kalma mücadelesi beklemektedir.

Obama tarafından Yann Martel’e gönderilen mektupta “tanrının varlığının zarif bir ispatı” olarak tanımlanan bir kitaptan uyarlanan film, baştan sona inanç olgusunun önemi, insan doğasındaki vazgeçilmez payına odaklanmaktadır. Her ne kadar Pi’nin aynı anda Hint, Müslüman ve Hristiyan inançlarına bağlı oluşu güldürü ile sunulsa da film bilimin  olağanca gelişimine karşın insanın iç dünyasını, özünü çözemediğini aktarmaktadır. Bu tema doğrultusunda öne çıkan figürler dinlere karşı olan baba ve dinlere önem veren annedir. Filmde baba figürü, saygı duyulmakla beraber sert ve kimi zaman acımasız olarak sunulurken anne figürü dinginliğin, anlayışın ve huzurun temsili niteliğindedir. Okyanusta tek başına kalmasında babasının öğretilerinin payı olsa da Pi’yi en başta ailesi gibi boğulmaktan kurtuluşu sağlayan, şimşeklerle eşleştirilen  tanrıdır. Yine tüm olumlu gelişmeler tanrının başka formlarda kendini göstermesi, en isyankar anda bile nimetler sunuşu olarak resmedilmiştir. Yetişkin Pi’nin anlatıcı rolünü üstlendiği film daha en başından “Tanrının varlığını ispatlayacak hikaye” olarak anlatılmaktadır. Süpriz niteliğinde bir sona sahip olmasına rağmen Pi’nin hikayesini dinleyen ilham ve inanç yoksunu yazarla birlikte izleyicinin de gerçekçilikten ziyade inancı tercih etmesi hedeflenmiştir diyebiliriz. Filmin hedef kitlesinin çocuklar olduğunu hatırlarsak bu didaktik iletinin neyi amaçladığını daha iyi anlayabiliriz.

Sonuç olarak farklı türlerde benzer temaları usta bir yönetimle perdeye yansıtan Ang Lee, “Pi’nin Yaşamı”nda başta üç boyut teknolojisi olmak üzere güçlü bir sanat ve görüntü yönetimiyle göz doldurarak, “inanç olsun çamurdan olsun” yaklaşımıyla post modern bir ortaçağ yaşayan/yaşatan sisteme göz kırpmış ve görünüşe göre mükafatını almıştır.

*https://issuu.com/azizm/docs/edergisubat2013

Bunu paylaş: