Sizli Bizli Muhabbetler – Gökhan Baykal

Sizli Bizli Muhabbetler* 

 

Bazen insan düşünüyor, nasıl bu kadar sert olduk? Nasıl oldu da bizim dışımızda kalanlardan bu kadar nefret eder hale geldik? Dikkat buyurursanız “biz” dedim, peki ama insan olmanın haricinde “biz” diye tanımladığımız şeyler neler? Türklük mü? Kürtlük mü? Heteroseksüellik mi? Eşcinsellik mi? Üniversite mezunu olmak ya da olmamak mı? Ivır mı? Zıvır mı? Kendimize çeşitli sıfatlar koyarak diğer insanlardan üstün olduğumuzu düşünmek çok eğlenceli gibi görünüyor dışardan bakıldığında amma ve lakin işin sonu asla süper eğlenceli bitmiyor.

Haydi, şimdi biraz sizcilik ve bizcilik oynayalım; siz erkek egemen toplumun babayiğit delikanlısı olun ben de evde çocuk bakıp evi derleyip toplamakla mükellef gariban kadın. Siz gidin biraz çalışın para kazanın ki ben ve  çocuklarım aç kalmayalım, kazandığınızın birazını içkiye, birazını kumara harcayın ki biz az buçuk paramızla geçinmeyi öğrenelim. Siz nefret ettiğiniz patronunuzla kavga edin ki akşam eve geldiğinizde beni dövmeye bahaneniz olsun ama lütfen sağlam eskitin suratımı yoksa polis beyler inanmıyorlar beni dövdüğünüze. Gerçi inansalar bile sizi tekrar bırakacaklar ki dışarı çıktığınız zaman beni öldürebilesiniz.

Siz üniversite mezunu “aydın” zengin insanlar olun ben de dağdaki çoban. Siz babanızın parasıyla altınızdaki özel ve güzel son model arabanızla 10-15 katlı apartmanlardan   bozma   özel   okulunuzda   okuyun   ben   de   kendi    karnımı doyurabilmek için sizin adını bile duymadığınız dağlarda koyun güdeyim. Siz jakuzilerinizde keyif yapmaya başlayın, ben de dereden taşıdığım sularla mal varlığım olan elbiselerimi yıkayayım. Siz topu topu 3–5 tane kalmış ormanlık arazileri yandaşlarınıza peşkeş çekip oradan villalar alın ben de kuzucuklarım otlanırken gölgesinde dinlenebileceğim ağaçlar dikeyim adını duymadığınız dağın eteğine. Siz siyasete de el atın rantlarınızı büyütmek için ben de sizinle  eşit sayılmayan oyumu kullanarak ve eylemlere katılarak gerçekleştireyim siyasal aktivitemi.

Haydi, şimdi sapına kadar heteroseksüel olma zamanı sizin için, benim içinse orası burası ayrı oynayan bir eşcinsel olma zamanı. Siz sevgilinizi alın yanınıza ve elini tutarak yürüyün, bense sevgilimi alayım yanıma ve sıradan arkadaşımmış gibi davranayım. Siz herkesin gözü önünde dudağına bir öpücük kondurun sevgilinizin bense küçücük ve imalı bir bakış atmaktan  bile çekineyim. Siz erkekliğiniz ya da kadınlığınızla gurur duyarak gerine gerine gezin, bense transseksüel olarak sizin bıçaklı hatta kılıçlı saldırılarınıza maruz kalayım sokak ortasında. Siz yaratılışın doğasına aykırı olduğumdan bahsedin bağıra bağıra ve gerin beni çarmıha, bense tonlarca canlı türünde eşcinselliğin varolduğunu bilerek ve size gülerek size cevap vereyim.

Siz polis olun gücünü kullanmaktan çekinmeyen ben de öğrenci olayım harç paralarının düşmesini istediğim için eylem yapan. Siz biber gazlarınızı ve silahlarınızı kullanma hazırlığına girişin ben de dövizlerimi yazmaya başlayayım. Siz kaskınızı ve çelik yeleklerinizi giyin bizim dövizlerimize karşı ben de poşumu takayım biber gazınıza karşı. Siz coplayarak hastanelik edin beni ve dava açın bana devlet malına zarar vermekten ötürü ben de manasız yere  hapis yatayım duvarlara yazı yazdım diye.

Siz YOZDİL adındaki faşist gazeteci olun ve abuk subuk yazılar yazın bense sizin yazdıklarınızı paylaşanlara ve sizi okuyanlara anlam veremeyen bir garip kişi olayım. Vakti zamanında gazetelere attığınız manşetlerle asla gündeme gelmeyin ve ben buna yine şaşıp kalan bir garip olayım. Siz laiklik, insanlık falan sattığınızı düşünün yazılarınızda bense size bir taraflarımla gülen bir mahlûkat olayım.

Siz iç işleri bakanı olun ve sanat terörün arka kapısıdır diye açıklamalar yapın ben de elime keman alıp biraz teröristlik yapan bir müzisyen olayım. Siz başmüzakereci olun ve Sarkozy denen şahsiyete Sarko diye hitap edin ve ben bunu kesinlikle laubali bulan sade bir vatandaş olayım.

Siz polis memuru olun Beyoğlu’nda bense FESTUS OKEY. Alın beni  gözaltına aradan sadece 19 dakika geçsin ve vurun beni, sonra apar topar hastaneye kaldırın beni az önce silahı ateşlediğiniz o kanlı ellerle.

Siz beyaz bereli tüyü bitmemiş bir genç olun ben de HRANT DİNK olayım yüreği her daim güvercin tedirginliğinde. Siz arkamdan kurşun sıkın bana ve öldürün beni, bense bir HRANT ölür yüzbinler HRANT olur diyerek tekrar hayata geleyim başka bedenlerde. Siz yargılanın ama asla istenilen sonuca ulaşmasın dava, ben yüzbinler olarak rüyana gireyim KARDEŞİMSİN HRANT diyerek.

Siz bir okur olun “ne zırvalamış bu gerizekalı acaba yine” diye cümleler kuran, bense yazaramsı olayım böyle abuk cümleleri size sunan.

Her daim dostluk, kardeşlik, barış, sevgi ve sanatla kalın dostlar, iyi yıllar.

*https://issuu.com/azizm/docs/edergiocak2012

Bunu paylaş: