Salvador Dali ve Cinsellik – Onur Keşaplı

Salvador Dali ve Cinsellik *

Sabancı Müzesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “İstanbul’da bir Sürrealist: Salvador Dali” sergisinin geçtiğimiz ay açılmasıyla birlikte bizde Azizm Sanat Örgütü olarak sergiye gidenleri ya da gitmeyi düşünenleri sanatçı hakkında yelpazelerini bir nebze de olsa genişletebilmek umuduyla Dali üzerine yazılarımıza başladık. Geçen ay “Salvador Dali Rehberliğinde  Gerçeküstücülük” başlıklı çalışmadan sonra bu kez Dali’nin büyülü dünyasında önemli bir yer tutan cinsellik alt başlığını ele alıyoruz. Önümüzdeki ay sinema  ve politika başlıkları altında Salvador Dali çalışmalarımızın süreceğini bildirerek iyi okumalar diliyorum.

Dali için cinsellik bir anlamda her şeydir. Cinsellik yıllar boyu Dali’nin en büyük ilham kaynağı olagelmiştir. Hatta “Tanrının kutsal ruhuna giden yol erotizmden geçer” diyen de yine Salvador Dali’nin kendisidir.

Çocukluk yıllarının bir döneminde kadın olmak, hatta kadın aşçı olmak isteyen Dali’yi en çok utandıran şey ise cinsel organıdır. Erkekliğinden utanan sanatçının kendini ve bedenini keşfetmesi ergenlik dönemini aşan bir süreç boyunca sürmüştür. Fakat bu cinsel keşfi kendi kendine yaşamış olması Dali’yi gelecekte de cinselliği bedenden çok zihninde yaşayan biri haline dönüştürmüştür. Kendisini hep izleyici ve fantezi kuran olarak gören Dali bu nedenle kendine “The Great Masturbator” adını takmıştır ve bu isimle bir yapıtı bile vardır. Hatta daha da ileri giderek bu konunun şiirini bile yazmıştır büyük sanatçı.

Dali’nin sanatında ve zihnindeki cinsellik tezini en iyi anlatan yine sanatçının kendi sözleridir. Dilerseniz sürrealizmin bu dâhiyane ve uç sesine kulak verelim:

En küçük bir mekanik işlev görmeye elverişli olan bu nesneler, bilinçsiz edimlerin gerçekleştirilmesinden kaynaklanabilecek hayaller ve tasarımlar üstünde temellenir.

(…) İncelenen her durumda, bu edimler açıkça belirgin olan erotik fantezilere ve arzulara denk düşer.

Bu arzuların somutlaşması, yerine geçme ve eğretileme yoluyla nesnelleşme biçimleri, simgesel olarak gerçekleşmeleri cinsel sapkınlığın örnek sürecini oluşturur; bu süreç her bakımdan şiirsel olgu sürecine benzer.

Müzeler, kısa sürede, nesnelerle dolup taşacak; bu nesneler, yararsızlıkları, büyüklükleri ve kapladıkları yeryüzünden, çöllerde onları içine alacak özel kulelerin yapılmasını zorunlu kılacak. Bu kulelerin kapıları ustaca silinip gidecek ve yerlerinde musluğundan gerçek sütün sürekli olarak akacağı bir çeşme yer alacak; bu süt de kızgın kum tarafından açgözlülükle emilecek.

Bilginin bu çağında ekmek kabukları insanların madeni ayakkabıları altında ezilecek, sonra da kirletilecek ve mürekkebe bulanacak. Beynin kültürü arzunun kültürüyle özdeşleşecek.”

Dali cinsellikten o kadar büyük bir ilham ve haz almıştır ki sık sık evine genç bayanları ve erkekleri çağırıp onların ilişkiye girmelerini izlediği rivayet edilmektedir. Hatta bizzat kendisinin geliştiği fantezileri gerçekleştirmelerini istediği de eklenir. Sanatın magazin yönünü deşen yorumculara biraz daha kulak verirsek modern sanatta olduğu gibi modern cinsellikte(!) de Dali’nin etkisi oldukça fazla olduğunu öğrenebiliriz.

Cinselliğe derinlerine inme konusuna önem veren ressamın erotik alt-metinler işleyen en ünlü tablosunda ise kendisi hakkında hakaretler içeren kitabın yazarı olan ablasını resmettiğini görürüz. 1954 yılında yapılan ve adı Young Virgin Autosodomized by her Own Chastity olan eserdeki gergedan boynuzu aslında Dali’nin sertlik tezi altında sanatçının cinsel organını temsil etmektedir.

Cinselliğin aşk boyutuna indiğimizde Dali’nin tek bir kadına gerçekten âşık olduğunu görürüz. Hatta hayatında ilk birlikte olduğu kadında bu aşktır: yani defalarca                resmettiği  Gala.  Dali   bu  aşkı  “Gala’yı   annemden,  babamdan, Picasso’dan hatta paradan bile daha fazla seviyorum” diyerek coşkuyla aktarmaktadır. Sürrealizmin bir başka büyük ismi Andre Breton  tarafından para, şöhret ve ilgi hastası biri olarak eleştirilen hatta Avida Dollars (Salvador Dali’ye yakıştırılan “dolarları avuçla” anlamına gelen deyim. Avida Dollars, sanatçının               isminde                    kullanılan      harflerin   yerlerinin       değiştirilmesiyle oluşturulmuştur. Bu tabir Dali’ye paragöz olduğu, ısmarlama tablolar yaptığı, hatta kendi yapmadığı tabloların altına imza attığı söylentileri ve reklâm filmlerinde oynaması dolayısıyla reva görülmüştür.) takma adıyla anılan sanatçı için bu aşkı anlatmanın en güzel yolu yine paradan geçmiştir. Dali’nin Gala’ya olan hayranlığı geçirdikleri uzun yıllar boyunca sürekli artarak yoğunlaşmıştır. İsmini bile Gala-Salvador Dali şeklinde kullanmaya başlamıştır. Aşklarının bir döneminden itibarense Dali Gala’yla her anlamda ikiz olduklarını, diğer yarısı olmadan tüm anlamını yitirecek parçalar olduklarını düşünmeye başlamıştır. Bu düşüncenin sonunda Gala 1982 yılında öldüğünde ikizini kaybeden parça tam anlamıyla çökmüştür. Dali ikizi olmadan zorlukla konuşabilen ve artık üretemeyen biri olmuştur. Ve 1989’da ikizinin yanına o hep ulaşmak istediği cennete ulaşma umuduyla bu dünyadan göçmüştür.

Yararlanılan kaynak: DALİ- Robert Descharnes, Gilles Neret

*https://issuu.com/azizm/docs/edergiekim2008

 

Bunu paylaş: