Kiler* Annem evdeki kileri boşaltmaya başladığında beş yaşındaydım. Toz tutmuş, rutubet kokan o eski raflardaki çoğu şeyi çöpe atmıştı. Asla bir geleceğe sahip olamamış (ve olamayacak) o içlerinde ne olduğu unutulmuş kavanozlara veda etme vakti [Okumaya devam et…]
Aşk Üstüne* Birlikte geçirdiğimiz bir yaz sonunda yollar ayrılmış, herkes şehrine, sıradan yaşantısını sürdürdüğü zamanı tüketmeye dönmüş ve tekrar yaz gelmişti. Yaz gelene kadar aradan geçen o bitmek bilmeyen kış ise hiç de sıradan geçmemiş, [Okumaya devam et…]
Türk edebiyatının ve Türk tiyatrosunun büyük ustası Haldun Taner’in 1953 yılında kaleme aldığı ve 1954 yılında yayımlanan ilk öykü kitabı On İkiye Bir Var, 1955 yılından itibaren özenle dağıtılan ‘Sait Faik Hikâye Armağanı’ ödülünü kazanan [Okumaya devam et…]
Yeşil Gözlü Çocuk* Soğuk pencerenin yanındaki eski sandalye de uyuyakalmıştı yaşlı kadın. Kucağındaki şişman, kabarık tüylü kedinin hızla yere inmesiyle uyandı. Titreyen başını tozlanmış duvar saatine doğru çevirdi. İlaç saatinin geldiğini anladı ve zorlanarak sandalyeden [Okumaya devam et…]
Ali’siz Bir Desidero* Hayatımın en verimli yaşlarını geçmiş olabilir miyim? Bunu düşündükçe göğüs aram terliyor, gündüz sıcağında kadehlerce beyaz şarap içmek istiyorum. Annenizin, hayatınıza dair söyledikleri samimi birer tahmine döndüğünde –yani ikinizin deneyimleri yan yana [Okumaya devam et…]
Uşak Üniversitesi İletişim Topluluğu‘nun üç ayda bir çıkarttığı e-dergi İleti, Thomas More‘un ölümsüz yapıtı Ütopya‘yı yazışının 500. yılı onuruna, ütopya konulu öykü ve deneme yarışması düzenliyor. Son başvurunun 29 Aralık olduğu yarışmada her dalda ilk [Okumaya devam et…]
O Eski Şarkı* Yine o sevdiğim Arnavut kaldırımda iş çıkışı yorgunluğumu bir an önce atmak için hızlı adımlarla eve doğru yürüyordum. Bizim sokağın sonunda, sol köşedeki evin önünde birden durdum. Bir şarkı ilişiyor kulağıma, dün [Okumaya devam et…]
Geleceği Yok Etmek* Soğuk bir günde katledildi Klara. Gökyüzü bile ağlamıştı onun için, kurşuni gri renklerine bürünmüştü gece. Piyano ve daktilo sesini kesti o gür ses, “Bu cinayetin faili ortaya çıkıncaya dek, kimse bu şatodan [Okumaya devam et…]
Ne Tuhaf* Sivas’ta katledilen Metin Altıok ve Arkadaşlarına… Kestirme olsun diye köye ulaşan toprak yol yerine ormanın içine girmiştim. Ayaklarımın altında çıtırdayarak ezilen ve yer yer başıma değen sararmış yaprakların arasından bulanık gökyüzünü görebiliyordum. Vadiden [Okumaya devam et…]
“Din”in Var Oluş Hikâyesi* İnsanlığın hayvanlar, bitkiler ve Tanrı ile iletişim kurabildiği bir dönemde gözlerimi açtım Dünya denen gezegene. Tüm insanlar değil tabii, herkes hayvanlar ve bitkilerle iletişim kurabilirdi lakin ancak Kırboyu soyundan gelenler [Okumaya devam et…]
Telif hakkı © 2024 | MH Themes tarafından WordPress teması