Betonda Yeşeren Gül: 2Pac* “ Dünyayı değiştireceğimi söylemiyorum, ama sizi temin ederim ki dünyayı değiştirecek kişilere ilham kaynağı olacağım.” Tupac Amaru Shakur Yukarıdaki sözün sahibi günümüzde sadece para, araba, suç ve seks içeriğine hapsolmuş popüler [Okumaya devam et…]
Kuzgun dilli insanların topraklarında dans* Görkemli ağaçların koyu yeşile bürüdüğü dağların hemen her yerde okyanusla buluştuğu Güneydoğu Alaska’dayım. Amerika’nın Kuzeybatı Pasifik sahilinde, Alaska’nın başkenti Juneau’da. Kendilerine kısaca “insanlar –Tlingit” diyen Tlingit yerlilerinin tarih öncesinden beri [Okumaya devam et…]
Hacivat ve Karagöz Elbette Öldürülür* Geçtiğimiz ay Derviş Zaim’in Cenneti Beklerken’ini incelerken filmin sinemamızda fetihçilik ya da yüceltme yapmayan ender tarihi filmlerden biri olduğunu söylemiştik. Bu ay hem tarihi hem komedi türünde sayılabilecek bir filmi, [Okumaya devam et…]
Söyleşi: Ezel Akay* 800’e yakın reklam filmi, yapımcılığını üstlendiği filmler, Neredesin Firuze ve Hacivat Karagöz neden öldürüldü? Yapımlarının yönetmeni Ezel Akay tepkisizlikten çekinirim diyecek kadar eleştiriye açık. Seyircinin ne düşündüğünü merak ediyor, yönetmenliği anlatıcılık [Okumaya devam et…]
Bir Şafak Türküsü: Nevzat Çelik* “Bir yanda yangın vardı, bir çağ yangını. Herkese şu ya da bu oranda bir pay düşüyordu bu yangından. Kıyısında, köşesinde yananlar vardı. Bir de tam ortasında yananlar! Ben, yangının [Okumaya devam et…]
Yaşamak İstemem* Yavuz Çetin anısına… “Bir halata geçirip boynu, havada asılı kalarak uyumak. Dolaptaki o ne işe yaradıklarını tam olarak bilmediğim ilaçları içmek. Ya da daha kanlısı… Pekte iyi kesmeyen bıçaklardan – şu her [Okumaya devam et…]
Yanılsama, Büyü ve Sanat* Yanılsama, büyü ve sanat sözcükleri öyle sözcüklerdir ki sözlükte anlamlarına baktığınızda asla tatmin olmazsınız. Yanılsamanın sözlüklerdeki karşılığı “var olan bir uyarıcın değişik algılanması” olarak geçer. Büyünün sözcükteki anlamı ise “doğa yasalarına [Okumaya devam et…]
Geçişler/Geç-İşler* * Evlerinden 5-6 yıl önce gözükürdü deniz.Şimdiyse gemiler yerine,beton evlerin bacalarına bakıyordu pencereleri.Martılar da çıkamıyordu artık o uzun gökyüzüne, yetişemiyordu kanatları,baca dumanlarıyla mücadaleye.Yokuş aşağı,gücünün elverdiği son hızla koşarken,geceden demirleyen gemilere hem gözü,hem gönlü takılırdı.Hava [Okumaya devam et…]
Geyik ve Aslan* Sarı ekin tarlalarının dalgalandığı bir orta Anadolu kentinde öğretmenlik yaparken, karayağız, “eren” yüzlü kimi arkadaşlarımın bir yerlere gittiklerine tanık olurdum. Ağustosun kızgın sıcağında nereye giderlerdi bu deniz bilmez, dinlence (tatil) bilmez arkadaşlarım? [Okumaya devam et…]
Telif hakkı © 2024 | MH Themes tarafından WordPress teması