Uyumsuzluk Sanatı – İlkay Sevgi

Uyumsuzluk Sanatı* 

Çocukluğunuzdan beri anne babanız kadar, televizyonu, öğretmenlerinizi, yöneticilerinizi, masalları, kitapları ve konferansları dinlediniz. Peki tüm bilgiler akıldan akıla geçerken değiştiyse, belli maksatlarla değiştirildiyse ve hayat hakkında size sunulan gerçekten farklıysa? Eğitim sisteminden tıp bilimine, teknolojiden turizme, yönlendirilmeleriniz geçerliliğini korumayan akıl yürütmelerden doğduysa? Üstelik bir de hayatlarımızı kolaylaştıralım derken çok fazla karmaşa yaratıp asıl neyin önemli olduğunu unuttuysak, bizi hayatta tutan doğadan, hareketten uzaklaşarak; havanın temizliği, suyun berraklığı gibi nitelikleri artık farkedemiyorsak?

Her şeye rağmen betonlaşan hayatlarımızda bir tek bırakamadığımız birbirimizle olan iletişimimiz ve ilişkilerimizdir. O zaman belki de uyumsuzluk bize hala yön gösterebilecek tek şeydir. ‘‘Herkes aptalca bir şey yapıyor diye siz de yapmak zorunda değilsiniz, birbirine uyup sırayla uçurumdan atlayan koyunları hatırlayın’’ diyor Chris Guillebeau ‘Uyumsuzluk Sanatı’ adlı kitabında.

Herkes sadece anne babasını dinleyerek yaşasaydı, yontma taş devrinden bu yana pek bir değişim gözlenemezdi. İnsanı farklı düşünmekten yaşamaktan alıkoyan şüphesiz korkularıdır. Kafada büyütülen çerçevelerden resimlerden, büyük isimlerden daha fazla kendine güvenmek, insanı bocalatır. Takip etmek, ilk sırada yürümekten doğal olarak daha rahattır. Peki ya ilk sırada yürüyen yorulduysa, ya da sadece kendini ilgilendiren şeylere doğru gidiyorsa, peşindekileri unuttuysa ya da umursamıyorsa?

Tüm dünya hala savaşlarla yaşıyorsa ve her yeni gelen gün yeni krizler ve felaketler öneriyorsa belki de tek şansımız uyumsuzlar, kendi yollarını çizenler, gezginler, şairler, alternatif hayat belirleyen düşünürler, sanatçılar ve hayatın içindeki maceracılardır. Bize yeni bir yön çizecek olan veya kendi yönümüzü çizmemize yardım edecek olan onlardır.

İstanbul’da karlı fırtınalı hava. Öyle ki en lüks semtlerde bile çatılar uçuyor, rüzgar sorgusuz sualsiz önüne katıp götürürken her şeyi, kimseyi umursamıyor, gelişigüzel ortaya konmuş bakkal tezgahları yolda, o güne kadar hiç hissettirmediği coşkusuyla, dönüşlerle bezediği dansına başlıyor. Tüm gece durmak bilmeden yağan kar, sanki bize altı yedi ay sürecek doğu kışlarından birini fırtınayla taşıyıp bıraktı. Öyle ki, bir an aslan kesilirken, birden dizinizin dibine kıvrılan kedi gibi yumuşayıp elinize sarılan bir kadın kadar değişken değilmiş gibi havası, bu karın iki gün sonra kalkıp bahar havasının kaldığı yerden devam edeceğine inanamıyoruz şimdi. Nasıl ki sorunlarının toplandığı karanlık gecede bir daha içten bir kahkahayı ne zaman atacağımızı bilemediğimiz gibi.

Fırtınaya ve haberlerde insan seli yüzünden çökmek üzere olan üst geçide bakarken düşünmek gerek. Yaşlısı genci, hastası, iki çocuğunun elinden tutmuş annesi, kar lastiği olmayan arabası, kar botu olmayan genci, bugün çıkmasan dışarı, olmaz mı? Her şeyi değiştiriyoruz ama biyolojimizi değiştiremiyoruz, fırtına ve yağmura rağmen acıkıyoruz, kötü havaya rağmen çalışıyoruz da çalışmasına, fakat madem Internet de varya, niye hayatımızı değiştirmesine izin vermiyoruz. O gün niye patronlar bir sms atmıyor, ‘bugün evde kalın, işlerinizi mail ile yollayın, hatta evdeki işlerinizi yapın, bir gün çocuğunuzla eşinizle ilgilenin, ertesi gün daha verimli gelin’ diye. Verimi artırmak gerçekten de hababam otladığı gibi bir besi hayvanının sürekli iş başında olmak mıdır?

Gerçekte beynimiz böyle çalışmaz. En iyi fikirler odaklanmış bir dönemden sonra gerçekten rahatladığınızda ortaya çıkar ve bir fikir bazen bir şirket bazen yeni bir dünya kurar. Fakat herkes birbirini izleyip hep daha fazlaya odaklanırken, aldığı elemanın kalitesinden çok sabah sekiz akşam sekiz gibi içinden çıkılamaz mesai saatlerine önem veren patronlar, on iki saat masabaşında oturmak veya işin cinsine göre ayakta durmak mümkün ve sürdürülebilir bir şeymiş gibi bunu kar sayan işletmeler varken, hayatımızı nasıl yaşayacağız. Meslekler arasında bir ayrım yapmaktan çok her meslek için tatminli, insani, bir şeyleri iyiye götürebilen ve kendini farklı kılabilen bir anlayışı nasıl hakim kılacağız?

Bu kitapta sadece sorunları farklı bir çerçevede görmek değil, hayata farklı bir yönden bakmak ve somut önerilerle hayatınızı tekrar biçimlendirmeniz için yöntemler sunuluyor. Teknomodern çağın imkanlarıyla yeni bir ses yeni fikirlerle geliyor.

Varlık yayınlarından ‘Uyumsuzluk Sanatı’ yeni bir düşünme tarzı sunuyor. Yeterince pohpohlanan geleneksel ‘iyi bir hayat’ anlayışına meydan okuyarak, zengin olmak için her şeyin mübah olduğu çağımıza ait düşünce tarzından, ‘iyi bir amaç’ ile iyi bir hayatın yaşanabileceğini gösteren yeni bir anlayışa dümen kırıyor. Zenginlik ancak hedeflerden biridir, fakat ondan önce insanlık, günü yaşayabilmek, dünyayı görmek ve onda iz bırakabilmek gelir.

Toplum içinde bir yer edinememek, yeteri kadar saygın veya zengin olamamak sizi korkutur mu? Öyleyse Chris Guillebeau’nın size söylecek sözleri var, ‘Uyumsuzluk Sanatı’nda; sade ve metodik anlatımıyla, kitleleri peşinizden nasıl sürükleyebileceğinizi, iyi bir amaçla insanlık için anlamlı bir miras nasıl bırakabileceğinizi ve sürüye karışmadan da varlıklı olabileceğinizi anlatıyor. Farklı olmak zengin olmaktan, saygınlıktan veya sosyallikten vazgeçmek demek değildir. Tam tersine tüm bunlara açılan bir kapıdır.

Kitabın Arka Kapak Notları:

Chris Guillebeau’nun internetteki popüler manifestosu “A Brief Guide to World Domination / Kısa Bir Dünya Egemenliği Kılavuzu”nu temel alan Uyumsuzluk Sanatı, hayat ve işle ilgili yaygın varsayımlara meydan okurken, bir yandan da farklı bir biçimde yaşamanızı sağlayacak araçlarla sizi donatıyor. Yaratıcı serbest meslek, radikal hedef belirleme, aykırı yolculuk ve hayatı hiç bitmeyen bir macera olarak kucaklamak gibi başlıklar altında, sürüden ayrı, ezber bozarak yaşarken, aynı zamanda insanlara yardım etmenin yollarını öğrenebilirsiniz… Yazarın yaşamı, çoğu insanın hayal bile edemeyeceği zenginlikte ve renklilikte bir yaşamın pek ala mümkün olduğunun canlı kanıtı… http://varlikyayinlari.wordpress.com/2012/11/26/uyumsuzluk-sanati-chris-guillebeau/

Kitabı sipariş etmek için: (indirimli bağlantı)

http://www.dr.com.tr/Kitap/Uyumsuzluk-Sanati/Chris-Guillebeau/Egitim-Basvuru/Kisisel- Gelisim/urunno=0000000421610

*https://issuu.com/azizm/docs/edergiocak2013

Bunu paylaş: