Gülümsemekten Yorulmuş Yunus – Özgür Keşaplı Didrickson

Gülümsemekten Yorulmuş Yunus* 

 

Bir yunus gördüm

Gülümsetti

Dokundum

Yardım et dedim,

Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.

Nen var dedi

Mutsuzum

Ben de

Niçin gülüyorsun öyleyse?

Denizlerden bir onu getirebildim, hatıramdır dedi

Yüzgecine tutundum

Kaygandı, rahatsızdı

Nen  var  dedim

Sustu

Yunusa baktım

Somurtuyor mu ne?

Gözlerine, derine

Karanlık

Yazık dedim

Solmuş hatırası,

tüm hatıralar gibi

 

Bir yunus gördüm

Gülümsemekten yorulmuş

Gülümsemesi solmuş

Yunusa baktım

Gözlerini söndürmüş

 

Benden daha mutsuzlar da varmış demek

Dedim

Hafifledim

Uzaklaştım mutsuzdan

 

Yukarıdaki satırları 2008 kışında Bodrum’daki tutsak yunusları ziyaret ettikten sonra yazmıştım. Yakalanmamaları için çabaladığım yunuslarla ilk kez göz göze geldikten, kimse aldırmadan bir poşetle uzun süre oynamalarını, hemen diplerinde delgeçlerle çalışma yapıldığını gördükten sonra…

Tek başıma yolculuk ediyorsam, hele pencere kenarında bir  koltuk  bulabildiysem manzara seyrederek müzik dinlemeyi kitap okumaya tercih ediyorum. O gün de düşüncelerle denize dalmışken “Smiling faces sometimes” (Gülen yüzler bazen…) şarkısı çalmaya başlayınca irkildim. Joan Osborne’nun “How sweet it is” albümünde yer alan bu şarkıyı çok sevdiğim, sözlerini  de az  çok mırıldandığım halde o gün ilk kez dinler gibi olmuştum. Hani  hepimizin başına gelir ya…

1971 yılında Norman Whitfield ve Barrett Strong tarafından yazılan ve “The Undisputed truth” grubu  tarafından  seslendirildiğinde büyük beğeni toplayan  bu şarkı yüzümüze gülen ama arkamızdan bıçaklayanlarla  ilgili.

Şarkının, gülümseyişin sadece ters dönmüş bir somurtuş  olduğundan  ve gerçeğin gözlerde aranması gerektiğinden bahseden sözlerini Joan Osborne’un güçlü sesiyle dinlerken somurtamamalarının bedelini ödeyen yunusları düşünüyordum daha çok. Bu satırları yazarken ise şarkının yazılış  amacına  uygun şekilde insanları düşünüyorum. Bir yazımda yunusların çok sevildiği için sömürülen hayvanların başında geldiğini söylemiştim. Yalnızca para değil, ün ve saygınlık avına çıkanlar da sömürüyor yunusları. Tüm dünyada yakın gelecekte sona erecek gibi görünmeyen tutsaklık konusunda güç birliği yapmamalarının başka ne nedeni olabilir?

Yaklaşık 10 yıldır yunus tutsaklığına karşı, merkezde ve savrulduğu kıyıda çabalamış ve bol bol insan gözlemi yapmış biri  olarak  yunusların  gerçek anlamda sevilmeye en çok bugünlerde ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ve bu güzel şarkıyı mırıldanarak ayrılıyorum; “Gülümseyen yüzler kimi zaman doğruyu söylemez. Kanıtım var, gülümseyen yüzler kimi zaman yalan söyler”

*https://issuu.com/azizm/docs/edergimart2013

Bunu paylaş: