Bizim Ezgimiz – Engin Taş

Bizim Ezgimiz* 

 

denize götürün beni

bizim orda uyumak ölümü göze almaktı çocuklara sormalı bunu

kapılar aşınırdı karanlıklardan kirpikler arasından rüyalar alınırdı korkmadım

denize götürün beni deniz rüyamızdır

umarsız olmamışım umarsız yaşanmışım tenime dilime yazılı gözüme yazılı o günler ben kimi incitmişim özümden başka

kimi bekletmişim bana susamış öfkeme sorun beni

öfkemi kuşanmadım denize götürün beni deniz güzelliğimizdir

 

dağ bile dememişim yormadım hiç kimseyi

 

farkında yaşamışım güzelliklerin ağrılı sevdaları ağrısız yudumlayıp otuzuma vurmuşum

bir ömür kurmuşum maviliğe hiç bulanmadım

denize götürün beni deniz özlemimizdir

 

oturmuşum içime pencerem beni bekler ve emekler tüketmişim

ufkumda özlemlerim kendimi unutmuşum gözlerimde ağrım var ağrımda hep aşklarım saklamadım

denize götürün beni deniz umudumuzdur

 

özel yaşam demiştim el zulmüne bölündü başımı umutlara sevdalara dayadım

ateşi söndürmedim kimseyi öldürmedim

ölümsüze soyunup ölümüme oynandım ama ölmedim

 

denize götürün beni deniz doğumumuzdur

 

sırtımı sakladım karanlıklardan belleğim bıçaklı geldi bugüne ve gecede sahip çıktım özleme yıkılmış umutlar

satılmış düşler topladım yılmadım

denize götürün beni deniz düşlerimizdir

 

beşiğime kertilmiş günlerdi acım özlemlerim üşüdü nisan bulutum benim yeşili sevmedim gözünden uzak

her günüm yağmalandı ne güzel masallarım unutmadım

denize götürün beni deniz gülüşümüzdür

 

geceler yaşadım vurgun yememiş

 

tenimi sakınmadım aşklardan yakınmadım tutunmuşum arzuma belki biraz aykırı savaşlar kazanmışım kem bakışlar arası

ve yarası var gözümde nefeslerin seslerin utanmadım

denize götürün beni deniz soluğumuzdur

 

gözlerime oturmuş kirli şarkılar söyler tanrısını yitirmiş kadınlarım var

belki biraz feminist sonbaharda başlamış erken hasada vurgun bebekler ağlar şaşırmadım

denize götürün beni deniz gerçeğimizdir

 

midasın kulakları diye bağırdım sakladım sevincimi doğu nehirlerine bakışım hançerden kopmuş bakışım ben herkese şiir okudum

ama herkes sağırdı

 

yine de susmadım denize götürün beni deniz şiirimizdir

 

can derdine düşmedim selam vermişim sulara vurulmuşum zenonca biraz tanrıyı göndermişim

bitmiş harpagon demi gözüne baka baka sevginde durulmuşum durmadım

denize götürün beni deniz gözlerimizdir

 

her şeyin başında sevda demişim özümden vurulmuşum bahar selinde geriye dönmemişim kurşun sesine ömrümün ötesi benden demişim yanılmadım

denize götürün beni deniz baharımızdır

 

cezasız kalmamış soğuk günlerim el ayak çekilmiş benli günlerden dillerden düşmüşüm gece yarılarına

soluğumu tutmamış sabahlar üflemişim yorulmadım

denize götürün beni deniz güneşimizdir

 

bizim ezgimiz

hadi bir deniz ısmarla gözlerine beni ısmarla bir akşamüstü zamansız bir çerçeveden geçiyorum hadi seni ısmarla bu akşamüstü

 

biliyorsun ateşin hançerle dansını ölüm kör bir kuyuya seslenmek hayat öz sesine yaslanmaktır

 

hadi bana beni ısmarla şu akşamüstü

 

ben hala gülmeden büyüyorum gündüzün tenini kanatarak

ve nar tanesi duyuyorum kahkahaları hadi sendeni ısmarla nü akşamüstü

 

çelikten bir yüz taşıyorum çocukluğumdan tanrıdan bir gülümseme dudaklarımda

ve içimde şaraptan süzülmüş bir yaşam hadi içbeni ısmarla su akşamüstü

 

biliyorum yüzün çaydan geçenlerin türküsü seyrana çıkar kalemimde okyanus boyu

ve yağmurdan alıyorum kokunu senin hadi bizdeni ısmarla her akşamüstü

 

özgeçmiş

ege’de kan kustum değil umrum/nda kan kustum doğu’da dillerden döndüm

 

her şeyini melhem saydım gönlüme bir sözün dokunur yaralarıma

 

gözünde bir balık ağlarda kalmış zıpkınsın dost değil gelen dost değil karadeniz hırçın yanım sus artık karasu muş’undur gözümden akar

 

benim gözyaşlarım kar sularıdır girit’ten akmıştır okul öpüşüm milat neyin kahrı nedir bilinmez gözüme bakamam suya bakamam

 

her ömrün filizi vardır kırağı yemiş susamışım sakarya’nın saçına

bir de osmaneli sevdalarına

yalnızca bir mektup geçmişten gelen

 

evren biraz darbe biraz derdimdir eşsizdir sızının gelişi şimdi

beni ben vurmuşum sonra sırtımdan kahvemi gözünde/n içmek isterim

 

intiharsa intihar aşkı(nı/mı) emziriyorum gözlerimi giymişim şahmaran danslarında kendimi kimseye yüklememişim

ben suyuma arınmamış ten katmam

 

bilirsin tükenmem arzularımda volkan koynum kıvamında doğurur güneşi kimseye sormamışım ben ben suyuma arınmamış ten katmam

 

mavzer dediğimiz yürektir dostum kendine çekersin bazen ele çekersin demirden akarız ustalıktan hep soyun su yun berivanı karşıla

 

bilsen ikicanlı yaşam ömrümde

vurulmuşum yar rahmine mavi sözler çizerim ağrımdan ölecek yar her sevda rüzgar

sürgüle gözünü kimse görmasin

 

herkes kendin büyütse kimse ağlamaz

 

ağlamaz nazlıcan eylül var diye sorulur bir zaman dil hesapları sevgiye adanmış ömrü unutma

 

çam yaprağı bakışımız yüreğimizde her yaz otuzuma yaklaşıyorum

yar nar içindeyse unutulmuyor denizler tanrıyı öptüğüm yerdir

 

herkes kendin büyütse kimse ağlamaz ağlamaz nazlıcan eylül( ölüm) var diye sorulur bir zaman dil hesapları

sevgiye adanmış ömrü unutma

 

Azizm’in Notu: Şair, yazar, eğitimci ve Azizm Sanat Örgütü üyesi Engin Taş’ın şiirleri Mordoğan Belediyesi I. Ulusal “Denize Dizeler” Şiir Yarışması üçüncülük ödülünü kazandı.

 

*https://issuu.com/azizm/docs/edergieylul09

Bunu paylaş: